MSÜ’de Okuyan Biri Evlenebilir mi? Bir Sevda, Bir Üniforma ve Bir Karar Hikayesi
Bazen hayat, kalbinle aklın arasında bir çizgi çekmen gerektiğinde başlar. İşte bu hikâye, o çizginin tam ortasında duran iki gencin, kalp atışlarını disiplinin soğuk duvarları arasında korumaya çalıştığı bir hikâye… MSÜ’de okuyan biri evlenebilir mi? Sadece bir sorudan ibaret değil bu; sevgiyle görev, özgürlükle sorumluluk arasında kalanların hikayesidir bu.
Ahmet ve Elif: Bir Üniforma, Bir Kalp
Ahmet, Milli Savunma Üniversitesi’nde okuyan bir gençti. Disiplinli, planlı ve stratejik bir yapıya sahipti. Sabahları askeri talimle başlar, gününü dakikası dakikasına planlardı. Hayatı, kurallarla örülmüş bir düzende akıyordu. Ta ki bir gün, kütüphane çıkışında göz göze geldiği Elif’e kadar.
Elif ise iletişim fakültesi öğrencisiydi. Empatik, anlayışlı ve duygusal bir insandı. İnsanların ne hissettiğini anlamakta ustaydı. Ahmet’in sessizliğini, onun gözlerindeki sorumluluk yükünü hemen fark etmişti. Aralarındaki fark, bir uçurum gibi görünüyordu ama belki de o fark, aralarındaki köprüyü kuracak olan şeydi.
Kuralların Arasında Bir Sevgi
Ahmet, Elif’e yaklaşmaktan çekiniyordu. Çünkü MSÜ’de okuyan biri için özel hayat, belli kurallarla çevriliydi. Henüz öğrenci statüsündeyken evlenmek yasaktı; hatta ciddi bir ilişki bile zaman zaman sorun yaratabilirdi. O, görev bilincini ve üniformasını aşkın önüne koymak zorundaydı.
Ama kalp, emir almazdı. Elif’in bir bakışı, Ahmet’in tüm stratejik planlarını alt üst etmeye yetiyordu. Bir gün Ahmet, Elif’e dürüstçe şöyle dedi:
“Ben seni seviyorum ama şu an görevim var. Bu üniforma sadece bana değil, vatana da ait. Evlenmek şu an mümkün değil, ama gelecekte… belki o zaman, bu hikâyeyi tamamlayabiliriz.”
Elif’in gözleri doldu ama gülümsedi. “Ben beklemeyi bilirim Ahmet. Çünkü bazı sevgiler, sabırla büyür.”
MSÜ’de Okuyan Biri Evlenebilir mi?
Evet, gelelim o meşhur soruya: MSÜ’de okuyan biri evlenebilir mi? Cevap aslında basit ama derin: Okurken değil. MSÜ öğrencileri, eğitimleri süresince evlenemezler. Bu, hem disiplinin hem de eğitimin ciddiyetinin bir gereğidir. Ancak mezun olduktan sonra, görevine atanan bir subay veya astsubay artık evlenebilir. Yani aşk, bir süreliğine beklemeye alınır ama yasak değildir.
Ahmet ve Elif’in hikayesi de böyleydi. Ahmet mezun olana kadar birbirlerini uzaktan desteklediler. Elif, Ahmet’in sınav günlerinde dua etti; Ahmet, nöbet gecelerinde Elif’in yazdığı kısa mesajları ezberledi. Çünkü bazı sevgiler, sesli söylenmeden bile hissedilir.
Bir Askerin Aşkı: Stratejiyle Sabır Arasında
Ahmet’in sevgisi, stratejik bir plan gibiydi — uzun vadeli, temkinli ve derin. Elif’in sevgisi ise empatik bir dua gibiydi — sabırlı, içten ve koşulsuz. Bu iki farklı dünya, bir noktada buluştu: inançta.
Yıllar geçti, Ahmet mezun oldu. Üniformasını giydiği ilk gün, Elif oradaydı. Onunla gururla yürürken, Ahmet sessizce fısıldadı: “Şimdi zamanı geldi Elif. Artık hem vatanım hem sen varsın.”
Ve o an, tüm bekleyişin anlamı yerine oturdu. Çünkü bazı hikâyeler, sabırla yazılır; bazı aşklar da görevle olgunlaşır.
Bir Karar, Bir Hayat
MSÜ’de okuyan biri evlenebilir mi? Okurken hayır, ama sonrasında elbette evet. Çünkü üniforma, sevgiyi yasaklamaz — sadece doğru zamanı bekletir. O zaman geldiğinde ise o sevgi, diğerlerinden daha anlamlı olur. Çünkü fedakârlıkla yoğrulmuştur.
Ahmet ve Elif’in hikayesi bize şunu öğretiyor: Aşk bazen bir sınavdır, ama kazananlar hep sabredenlerdir.
Okuyucuya Söz
Peki sen olsaydın, Elif gibi bekler miydin? Yoksa Ahmet gibi görevi seçer miydin? Yorumlarda buluşalım; belki senin de içinde bir Harbiye kalbi ya da bir Elif sabrı vardır. 💌